Web siteleri için içerik üretmek, yıllardır en çok zaman alan işlerden biri oldu. Bir yandan ziyaretçiyi etkileyecek kaliteli yazılar hazırlamak, diğer yandan da Google’ın istediği SEO kriterlerine uymak gerekiyordu. Son dönemde ise yapay zeka, özellikle ChatGPT gibi araçlar, bu süreci tamamen değiştirmeye başladı. Artık dakikalar içinde içerik üretebilmek mümkün. Ama bu kadar kolaylaşan işin hem avantajları hem de bazı riskleri var.
Önce avantajlardan başlayalım.
Yapay zeka ile içerik üretmenin en büyük artısı hız. Normalde saatler sürecek bir yazıyı, birkaç dakika içinde temel haliyle çıkarabiliyorsunuz. Fikir bulmak, başlık tasarlamak ve ana hatları oluşturmak artık çok kolay. Özellikle üretim sürecinde takılan, “Ne yazsam?” diye düşünen biri için yapay zeka adeta bir asistan gibi çalışıyor.
Bir diğer avantaj, farklı bakış açıları sunması. Bazen bir konuda yazarken hep aynı noktada dönüp dururuz. ChatGPT’ye sorular sorarak konuyu farklı açılardan görebilirsiniz. Üstelik dilbilgisi, yazım kuralları ve yapının düzgün olması da cabası. Bu sayede hızlıca yayınlanabilir metinler elde etmek mümkün.
Peki riskler yok mu? Elbette var. Yapay zekanın ürettiği içerikler özgün görünse de, aslında sizin yaratıcılığınızdan çıkmadığı için bir süre sonra birbirine benzeyen metinler ortaya çıkabilir. Ayrıca yapay zeka her zaman doğru bilgi vermez. Kendi kendine uydurduğu detaylar olabilir. Bu yüzden yazıyı mutlaka gözden geçirmek, gerekiyorsa ek araştırma yapmak şart.
Bir diğer risk, arama motorlarının bu durumu fark etmesi. Google, otomatik üretilmiş ve kalitesiz içeriklere sıcak bakmaz. O yüzden yapay zekayı tamamen içerik üreticisi gibi değil, akıllı bir asistan gibi düşünmek daha doğru. Temeli yazar, ama son rötuşu mutlaka insan eliyle yapmak gerekir.
Sonuç olarak, yapay zeka içerik üretiminde büyük kolaylık sağlıyor ama onu doğru şekilde kullanmak önemli. En iyi yol, kendi bilginizi ve deneyiminizi bu metinlere eklemek. Böylece hem hızlı üretim yapabilir hem de sitenizi benzersiz kılabilirsiniz.